Siyaset

Bursa Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, İYİ Parti Yerel Yönetimler Toplantısı’nda yaptığı konuşmayla dikkatleri üzerine topladı. Başkan Ercan Özel konuşmasında, İYİ Belediyeciliğin en güzel örneğini sergilemek için çalıştıklarını ifade etti.

BURSA (İGFA) - Bursa Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun da katıldığı Yerel Yönetimler Toplantısı’na katıldı. Burada konuşma yapan Başkan Ercan Özel, Yenişehir’de sergilemeye çalıştıkları İYİ Belediyecilik anlayışından bahsetti. Başkan Özel, “Yenişehir’de İYİ Belediyecilik uygulamalarımızı en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz” dedi.

‘KOLTUKLARI DEĞİL AYAKKABILARI ESKİTİYORUZ’

Göreve gelmeden önce ‘koltukları değil, ayakkabılarımızı eskiteceğiz’ sözünü verdiğini hatırlatan Başkan Ercan Özel, “Göreve gelir gelmez, o vazgeçemedikleri deri, rahat makam koltuklarını kaldırdık, tahta bir iskemleye oturmaya başladık. Koltuktan güç alan değil, koltuğa güç katan anlayışla hareket ediyoruz” ifadelerini kullandı.

‘HESAP VEREBİLİR BİR YÖNETİM ANLAYIŞI’

Her gün vatandaşla birlikte olduğuna dikkat çeken Başkan Ercan Özel, “Yenişehir’i şeffaf belediyecilikle buluşturduk. Meclis toplantılarımızı canlı yayınlıyor, halkımıza hesap verebilir bir yönetimi benimsiyoruz” açıklamasında bulundu. Ağırlaşan ekonomik koşulları hatırlatan Başkan Ercan Özel, “Yenişehir’de ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ekmeği 1 TL’den satıyoruz” dedi.

‘ÖRNEK SİSTEM KURDUK’

Tarımda, sanayide, turizmde, kültürel etkinliklerde, sosyal hizmetlerde,  alt ve üst yapıda birçok çalışma sergilediklerini anlatan Başkan Ercan Özel, “Yıllarca yapılamayan hizmetleri bizler 8 ayda tamamladık. Türkiye’ye örnek oluşturabilecek İyilik Masası sistemini kurduk ve vatandaşlarımızın sıkıntılarını hızlı bir şekilde gidermek için çalışmalar yapıyoruz” dedi.

‘KURTULUŞUN VE UMUDUN PARTİSİYİZ’

İYİ Parti’nin mücadelesini Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yürütülen Kurtuluş Mücadelesine benzeten Başkan Ercan Özel, “İYİ Parti, meydanlarda halkın desteğiyle kurulmuş bir partidir. Bugün milyonlara ulaştık. İYİ Parti ailesi öyle kutlu bir görev üstlendi ki, 16 Mayıs 1919’da sarı saçlı mavi gözlü Liderimiz, Bandırma Vapuru’na binip kurtuluşun ve umudun temsilcisi olmuştu. İYİ Parti de bugün kurtuluşun ve umudun temsilcisidir” diyerek sözlerini tamamladı.

Genç Parti’de Burçin Şahindur’un genel başkanlık koltuğuna seçildiği olağanüstü kurultayda genel sekreter olarak görev alan iş insanı Uğur Toptaş, partiden istifa ettiğini duyurdu.

ANKARA (İGFA) -  Yayınladığı videolu bir açıklamayla Genç Parti'den istifa kararını ilan eden Genel Sekreter Uğur Toptaş, yeni bir arayışa ve mücadeleye ihtiyaç olduğunu savundu.

İstifa açıklamasında “Türkiye'nin siyasal, ekonomik ve sosyal krizlerle çalkalandığı bir süreçte, tarihi bir dönemece doğru hızla ilerlediklerini belirterek, "Her zamankinden uyanık, hiç olmadığımız kadar kararlı ve dirayetli olmamız gereken bir süreçten geçiyoruz. Bugün, Atatürk'ün bizlere emanet ettiği tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni koruma, kollama ve muasır medeniyet seviyesine çıkarma iradesiyle her birimiz daha fazla inisiyatif almak, elimizi taşın altına koymak zorundayız” dedi.

“Siyaset üstü bir mesele olarak gördüğüm bu mücadelede aynı inanç ve kararlılıkla ama yeni bir istikamet çizmek amacıyla Genel Sekreterlik görevini üstlendiğim Genç Parti'den ayrılıyorum” diyen Toptaş, partiden ayrılmasını “Çünkü bu rozetle yaklaşan tehdit ve tehlikelerin bertaraf edilmesinde yeterli etkiyi üretemeyeceğimizi görüyorum” ifadeleriyle gerekçelendirdi.

Toptaş, söz konusu istifanın bir vazgeçiş olmadığını, tam tersine daha güçlü bir başlangıç olduğunu belirterek, "Mücadelemiz şimdi başlıyor” mesajı verdi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Denizli'deki Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok daha iyi yerlerde olacağını söyledi.

DENİZLİ (İGFA) - Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Denizli'de 8. Olağan İl Kongresinde seslendi.

Milli ülkümüz olan Türkiye Yüzyılını mutlaka inşa edeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hedeflerimizle aramıza kimse giremez" dedi

AK Parti Denizli 8'inci Olağan İl Kongresi https://t.co/O7kdaDHrFZ

— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) January 10, 2025

Sadece Türkiye'nin ekonomisini, diplomasisini, ihracatını büyütmediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı zamanda itibarını, gücünü de büyüttüklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda Avrupa ve Amerika dahil dünyanın da Türkiye'yi konuşulduğunu öne sürdü.

Erdoğan konuşmasında terörle mücadele konusundaki çalışmalara da vurgu yaptı.

Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizli'ye yapılan yatırımları da anlattı.

CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Turgutreis Sahil Güvenlik Limanı inşaatına tepki göstererek, ÇED sürecinin neden yürütülmediğini sordu.

MUĞLA (İGFA) - CHP Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, Bodrum İlçesi Turgutreis Mahallesi’nde yapımına başlanan Sahil Güvenlik Komutanlığı Karakol Binası ve liman inşaat çalışmalarını Meclis gündemine taşıdı.

Proje ile ilgili daha önce Bakanlık tarafından “ÇED Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasına gerek bulunmadığına” dair görüş verildiğini hatırlatan Özcan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi verdi.

Turgutreis sahilinin korunmasının Bodrum’un geleceği açısından önem arz ettiğini söyleyen Özcan, Bodrum gibi bir turizm merkezinde bu tür projelerin bölgenin doğal ve özgün yapısının korunması önceliğiyle ele alınması gerektiğini vurguladı.

Milletvekili Özcan, “Sahil güvenlik için tespit edilen yerin Bodrum’un ekosistemi, turizmi ve vatandaşların sağlığı açısından doğru olmadığı, yerel yönetimler, bölgedeki vatandaşlar, esnaf, turizmciler ve ilgili STK'lar tarafından kamuoyuna defalarca açıklanmıştır. Limanın deniz hayatına zarar vereceği, çevresel kirlilik yaratacağı,  doğa, yaban hayat ve biyolojik çeşitliliğin korunmasıyla ilgili uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu ortadadır. Ayrıca liman, merkezdeki ücretsiz halk plajını da yok edecektir. Bu nedenle sahil güvenlik limanının yeri değiştirilmelidir” diye konuştu.

Turgutreis gibi eşsiz bir bölgenin doğal ve kültürel zenginliklerini korumanın herkesin ortak sorumluluğu olduğuna dikkat çeken Özcan, “Bu tür projelerde yer seçimi yapılırken yerel yönetimler, halk ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte şeffaf ve katılımcı bir anlayışla hareket edilmelidir. Ancak, liman inşaatı için seçilen bu alanın uygun olmadığı ile ilgili bölgede yurttaşlar tarafından geniş çaplı eylemler düzenlenmesine rağmen vatandaşlarımızın görüşlerinin ve yerel yönetimlerin karar sürecine dâhil edilmediği bir tablo ile karşı karşıyayız. Diğer önemli bir husus, 2019 yılında yerel yönetim tarafından açılan davaya dair Danıştay’ın kararını vermemiş olmasına karşın limanın ihalesinin tamamlanarak, ihaleye kazanan firmanın sahilde inşaata başlamasıdır” diyerek sözlerini tamamladı.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, gübredeki fahiş fiyat artışları nedeniyle çiftçi toprağa yeterli gübreyi veremediğini söyledi.

ANKARA (İGFA)  - CHP'li Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, gübrenin üretimde verim demek olduğunu, yetersiz verilmesi halinde üretimin düşeceğini belirtti. Türkiye toprakları için gübrenin vazgeçilmez olduğunu dile getiren Gürer, gübre fiyatlarındaki artışların hem üreticiyi hem de tüketiciyi zorladığına, sahte gübre kullanımının çiftçiye darbe vurduğuna dikkati çekti.

Milletvekili Gürer, 2025 yılı için çiftçi başına gübre desteğinin 3 bin 10 lira olarak açıklandığını anımsatarak, bu desteğin çiftçinin cebine girmeden gübre fiyatlarındaki artışla geri alındığını söyledi.

Gübredeki fiyat artışını eleştiren Gürer, "Gübredeki fahiş fiyat artışları nedeniyle çiftçi toprağa yeterli gübreyi veremiyor. Türkiye'nin topraklarında gübre alınmadan verim alınması mümkün değil. Türkiye'de hububatta 2024 yılında 3 milyon 200 bin ton rekolte kaybı oldu. Bu daha çok ithalat demek. Çiftçiyi topraktan küstürmemek için desteklerin gerçekçi verilmesinin yanı sıra fahiş fiyatların önüne geçmek gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Gürer, fahiş fiyatları boykot çağrısı yerine bu fiyatların geri çekilmesi çağrısının yapılmasını istedi.

AK Parti Bilecik İl Başkanı Serkan Yıldırım’ın Bayırköy beldesine belde başkanı olarak Cantekin Vural’ı atamasının ardından belde de 4 AK Partili Belediye Meclis Üyesi yaptığı ortak açıklama ile Partilerinden istifa etti.

BİLECİK (İGFA) - 31 Mart 2024 Yerel seçimlerinde AK Partiden Belediye Meclis üyesi seçilen Öznur Özdemir, Deniz Uğur Karaağaç, Hüseyin Kara ve Tarık Kahraman, AK Parti Belde Başkanı olarak atanan Cantekin Vural’ın 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri öncesi AK Parti aleyhine çalışan ve dışarıdan getirdiği oyları CHP'ye yönlendirdi, atamanın kendilerine bilgi verilmeden herhangi bir fikir alışverişinde bulunulmadığı gerekçesiyle partilerinden istifa ettiler.

İstifa eden Meclis Üyelerinin yaptığı açıklamada “Bizler 31 Mart Yerel Seçimlerinde AK Parti Bayırköy Belediye Meclisi Üyeliğine seçildik. Seçim sürecinde gece gündüz demeden partimizin başarısı için çalıştık ve 13 oy fark ile Bayırköy'de 2'nci parti olduk. Belediye meclisinde de 4 üye ile temsil hakkı kazandık.

Meclis üyeliği görevimize başlamamızın ardından görevimizi en iyi şekilde yapmak ve Bayırköy'e hizmet etmek adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak son dönemde yaşanan bazı gelişmeler üzerine açıklama yapma gereği hasıl olmuştur.

Kamuoyunun malumu olduğu üzere AK Parti Bayırköy Belde Başkanlığına yeni bir atama gerçekleştirilmiştir. Ancak bu atama sürecinde Bayırköy AK Parti Teşkilatları ve seçilmiş belediye meclisi üyeleri olan bizlerle herhangi bir fikir alışverişinde bulunulmadığı gibi bilgi dahi verilmemiştir. Zira Bayırköy'de herkes bu atamanın nasıl gerçekleştiğini bilmektedir.

31 Mart Yerel Seçimlerinde AK Parti aleyhine çalışan ve dışarıdan getirdiği oyları CHP'ye yönlendiren sözümüz ona zeki şahısların il yönetiminde yer almalarını hayretle izlemekteyiz. Tüm bunlar yaşanırken AK Parti Bayırköy Belde Başkanlığına gerçekleşen atamanın ise kabul edilir tarafı olmadığını bildirmek istiyoruz. Çünkü seçim döneminde AK Parti aleyhine çalışan, AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a küfürler eden bir şahsın belde başkanlığına getirilmesi tam bir akıl tutulmasıdır. Kendisine görevinde başarılar diliyoruz.

Sonuç itibariyle; AK Parti'nin en önemli şiarlarından birisi olan istişare kültürünün yok edilmesi, emek harcayıp alın teri döken dava arkadaşlarımızın yok sayılması, seçilmiş belediye meclis üyelerinin hiçe sayılması bizleri derinden üzmüştür.

Tüm bu gelişmeler doğrultusunda biz belediye meclis üyelerinin AK Parti çatısı altında siyaset yapma imkanımız kalmamıştır. Bayırköy'de AK Parti'ye kaybettirenlerin bugün AK Parti'de yönetimlerde yer almasını hazmetmek mümkün değildir. Bu sebepler ışığında AK Parti'den istifa ettiğimizi ve meclis üyeliği görevimize bağımsız olarak devam edeceğimizi bildiririz.

Başta Bayırköyümüz olmak üzere ilimiz ve ülkemiz için vargücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Takdir kamuoyunundur. “ 

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışanlarının maaşlarını ödemekte zorlandığına ve emekçilerimizin alın terine hak ettiği saygıyı göstermediğine tanık oluyoruz. Maaşların geç ödenmesi, işçi kardeşlerimizin temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamasını imkânsız hale getirirken, ailelerin geçim sıkıntılarını daha da artırmaktadır.

YUNUS KARAKAYA / İZMİR (İGFA) - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, ne yazık ki Karşıyaka Belediye Başkanlığı döneminden kalma bir alışkanlıkla, hak arayan işçilerin taleplerini görmezden gelmekte, hatta zaman zaman tehditkâr bir tutum sergilemektedir. Bu kabul edilemez yaklaşım, köklü geçmişe sahip İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin itibarını zedelemektedir.

YERELDE MUHALEFET SESSİZ KALMAMALI!

Bu tablo sadece CHP’nin işçi haklarına duyarsız yönetim anlayışını değil, yerelde muhalefet görevini üstlenen AK Parti’nin sessizliğini de ortaya koymaktadır. İşçilerin alın terine yapılan bu saygısızlık karşısında sessiz kalmak, bu durumu onaylamak anlamına gelir. AK Parti’nin bu duruma tepkisizliği İzmir halkı adına üzücüdür.

AHMET UĞUR BARAN’DAN SERT TEPKİ

Anahtar Parti İzmir Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Ahmet Uğur Baran, yaptığı açıklamada hem CHP’nin hem de AK Parti’nin bu konudaki tavrını sert bir dille eleştirdi. Baran, şu ifadeleri kullandı:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin işçi kardeşlerimizi bu kadar zor duruma düşürmesi kabul edilemez. Cemil Tugay’ın Karşıyaka Belediye Başkanlığı döneminden bu yana süregelen işçi haklarına duyarsız yaklaşımı, bugün de devam etmektedir. Haklarını aramak için belediye önünde eylem yapan işçileri görmezden gelmek, onları tehdit etmek, halkın vicdanında asla kabul görmeyecek bir tavırdır. Daha üzücü olan ise, muhalefet görevini üstlenen AK Parti’nin bu adaletsizlik karşısında sessiz kalmasıdır. İşçilerin alın terine yapılan bu saygısızlık karşısında sessiz kalan bir muhalefet, halkın güvenini sarsmaktadır.”

Baran, Anahtar Parti olarak hem CHP’nin işçi haklarını hiçe sayan bu tutumuna hem de AK Parti’nin bu durumu görmezden gelen tavrına karşı olduklarını belirterek şunları ekledi:
“Biz Anahtar Parti olarak İzmir’de emekçilerin, alın terinin ve hak arayan her vatandaşımızın yanında olmaya devam edeceğiz. İzmir’in makus kaderi, ancak emeği savunan bir yönetim anlayışıyla değişebilir. İzmir halkı, alın terinin karşılığını savunan, halkın yanında duran ve bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüren bir partiye güvenebilir. Bu noktada benim sorumluluğum, İzmir’i daha adil, daha insana yakışır bir yönetime kavuşturmak için var gücümle çalışmaktır.”

ANAHTAR PARTİ İŞÇİLERİN YANINDA!

Anahtar Parti İzmir İl Başkanlığı olarak, işçi kardeşlerimizin haklarını savunmaya ve İzmir’in alın terini korumaya devam edeceğiz. CHP’nin duyarsız yönetim anlayışını da, AK Parti’nin bu durum karşısındaki sessizliğini de kabul etmiyoruz.

Türkiye Emekliler Partisi (TEP) Genel Başkanı Oktay Akçın, yaptığı açıklamayla SGK ve BAĞKUR emeklilerinin maaş zammına sert tepki gösterdi.

BURSA (İGFA) -  Emeklilerin sesini duymazdan gelen, istatistikleri manipüle ederek gerçekleri saklayan bu yaklaşımın, kabul edilemez bir durum olduğuna dikkat çeken TEP Genel Başkanı Oktay Akçın, TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmadığını öne sürdü.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon rakamları ile gerçek hayat arasında uçurum giderek büyüdüğünü öne süren Akçın, emekli maaşlarına yapılan zamların TÜİK'in düşük gösterdiği bu enflasyon oranlarına göre belirleniyor ve sonuç olarak emeklilerimizin alım gücü her geçen gün eridiğini ifade etti.

TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmadığını açıkça ortaya koyduğunu örneklerle açıklayan Akçın, "Örneğin, Ekim 2024'te TÜİK'e göre enflasyon yüzde 47,09 iken, ENAG'a göre yüzde 86,76 ve İTO'ya göre ise yüzde 57,99 olarak gerçekleşmiştir.  Bu büyük fark, emeklilerin yaşadığı mağduriyetin boyutunu daha net ortaya koymaktadır. Emeklilerimizin sesini duymazdan gelen, istatistikleri manipüle ederek gerçekleri saklayan bu yaklaşım, kabul edilemez bir durumdur. Emeklilerin temel hakları olan geçim hakkı ve saygın bir yaşam sürme hakkı ellerinden alınmaktadır" dedi.

"HAKLARIMIZIN KORUNMASINI İSTİYORUZ"

"Bizler emekliler olarak; haklarımızın korunmasını, adil bir yaşam sürmeyi, saygıyla karşılanmayı talep ediyoruz" diyen TEP Genel Başkanı Oktay Akçın,  hükümete çağrılarını şöyle sıraladı:

* Gerçek enflasyon oranları açıklansın!

* Emekli maaşları enflasyon oranında artsın!

* Emeklilerin yaşam koşulları iyileştirilsin!

* Emeklilerin temsil edildiği platformlar oluşturulsun!

* Bağımsız bir istatistik kurumu oluşturulsun!

CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, Gaziantep'te onlarca yıldır önemli geçim kaynaklarından olan ayakkabıcılık sektörünün geçen yıl kaygı verici derecede küçüldüğünü öne sürdü.

ANKARA (İGFA) - CHP'li Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Cumhuriyet'in 100. yılında Gaziantep için hedeflenen ihracat rakamlarının gerçekleşmediğini söyledi.

İhracat rakamlarında düşüşlerin yaşandığına dikkati çeken Öztürkmen, "Pandemi dönemi, savaşlar, bölgemizde yaşanan 6 Şubat depremi, iktidarın tutarsız ekonomik politikaları, ülkemizi olduğu gibi Gaziantep'i de hedeflerinin çok gerisinde bırakmıştır." görüşünü savundu

TBMM'nin resmi internet sitesinde yer alan habere göre, Gaziantep'in en güçlü olduğu gıda, tekstil, hazır giyim, ayakkabı sektörlerinin, Çin başta olmak üzere Vietnam, Mısır, Hindistan gibi ülkelerle rekabet edemez hale geldiğini kaydeden Milletvekili Öztürkmen, "Yüksek üretim maliyetleri ve artan ithalat ile üretimden istihdama her alanda büyük kan kaybeden ayakkabı sanayisi zor günler geçiriyor. Gaziantep'te onlarca yıldır önemli geçim kaynaklarından olan ayakkabıcılık sektörü, geçtiğimiz yıl kaygı verici derecede küçülmüştür. Her fabrika kaledir. Bu kaleleri kaybetme riskiyle karşı karşıyayız." dedi.

Edirne'nin Keşan ilçesinde Cumhur İttifakı'ndaki AK Parti ve MHP, Keşan Belediyesi’nin 1 Nisan 2024’ten bu yana faaliyet raporu ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) - Edirne'nin Keşan ilçesinde Cumhur İttifakı Keşan Belediyesi’nin faaliyetlerini eleştirdi. Muhalefet partililer, belediye yönetiminin 9 ayda iflas ettiğini öne sürdü.

Keşan İlçe Başkanlığı’ndaki toplantıya AK Parti Keşan İlçe Başkanı Savaş Pekdemir, MHP Keşan İlçe Başkanı Adnan İnan ile AK Parti Meclis Grubu Başkanı Yakup Balcı, geçtiğimiz dönem Belediye Başkan Yardımcısı Nuran Uslu ile yönetim kurulu üyeleri ile partililer katıldı.

Toplantıda ilk olarak konuşan AK Parti İlçe Başkanı Savaş Pekdemir,  defalarca belediyede işlerin yolunda gitmediğini, söylenenlerle yapılanların bir birine ters olduğunu hizmet için gelinen noktada, önceki dönemde Keşan’a yapılanların, yıkılmasına kaldırılmasına hep beraber şahit olduklarını kaydetti.

"Bunların yanlış olduğunu defalarca söyledik. Kunduracılar Çarşısı – Rasim Ergene Caddesi ve en son ki inşallah son olur Hastane Caddesi’ni yıkıp kaldırdınız" diyen Pekdemir, "İnanıyorum ki sırf bunları cumhur ittifakı belediyeciliğinin izleri kalmasın diye yaptınız. Bilboardların, resimlerin  ve görsellerin altındaki isimleri kazıdınız.” dedi.

"1 Nisan’dan itibaren çok borcumuz var, çok borcumuz var dediniz. Ama durmadan işçi alımı yaptınız ve hala yapmaktasınız" diyen Pekdemir, alınan 150 ila 200 kişi arası işçinin belediye ye maliyetleri ne kadar olduğunu sorarak, şu eleştirilerde bulundu:

BELEDİYE YÖNETİMİ 9 AYDA İFLAS ETTİ

"Görünen o ki 1-2 aya kadar maaş mağduriyetleri başlayacak. Başka üzücü olay ise bu işçi alımlarının  işlere göre değil eş dost ahbap ve akrabalar olması. kimler bunlar belediye meclis üyelerinin yakınları  il genel meclis üyelerinin yakınları  yönetim kurulu üyelerinin  yakınları  ve kardeşleri önceki dönem belediye başkanlığı yapmış kişiler oldu. tek tek isim vermeye gerek yok zaten belli. Bu örnekler saymakla devam eder . geçmiştede böyleydi şimdi de aynen devam ediyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel seçimlerde bu tip işçi alımlarının olmayacağını liyakat sahibi ve işe göre işçi alınması gerektiğini ifade ediyordu.  ne oldu genel başkanın sözleri burada geçerli değil mi ? Belediyeden emekli olan 7 tane kadrolu işçilerin tazminatlarını ödemediniz ve mahkemelik oldunuz. Keşan belediyesinin isminin mahkemelerde tazminatlardan dolayı geçmesi yada çevrede işçilerin tazminatlarını ödeyemiyor diye konuşulmasını duymak nasıl bir duygu sormak istiyorum?  Biz üzülüyoruz arkadaşlar.  İşçinin hakkı ödenmeli bu bizim hassas konumuz. Oysa ki Keşan  Edirne’nin en büyük ilçesi ve 90 km lik sahil şeridi ile hizmet ve güzellikleriyle anılmalı.  Tabi hal böyle olunca belirttiğim yıkım- satım-işçi alımı konuları vicdanları sızlatmaya  ve yaralamaya başladı. Belediye yönetimi 9 ayda iflas etti. Belediye başkan yardımcısının belirttiği,  bu vicdan yaralamalarının neler olduğunu beklememize rağmen başka bir açıklama gelmedi. Bu yaralamalar idari işler mi?  kamusal işler mi ? yoksa akçeli işlermi? bilemedik. Sayın Mehmet Meriç’in  bu konuları açıklaması ve kamu oyunu bilgilendirmesi gerekli. Belediyede neler oluyor?"

2019'da belediyeyi devraldıklarında borcun bütçenin yüzde 110'u kadar olduğunu belirten AK Partili Savaş Pekdemir, "Biz devrettiğimizde o yılın bütçesinin yüzde 40 kadardı. ve bunun yanında değişen şehirleşen bir Keşan teslim ettik. Şimdi bizde diyoruz ki  31 Aralık  itibari ile nereye ne kadar borç kaldı asında görsün Keşan halkı. Eminim borçlarımız çoğalmıştır. Bu gidişle Keşan’da belediyeye ait satılmadık hiç bir yer kalmayacak. Ama unutmayın ki satmakla maaş ve borç ödenmez.  Seçimlerde, biz yaptık yine yaparız dediniz 9 ay geçti bizim dönemimizden kalan taşlarla  2 sokak hariç hiç bir şey olmadı" diye konuştu. 

Açıklamasında belediyenin faaliyetlerinin yanı sıra devlet yatırımlarından da bahseden Pekdemir'den sonra söz alan MHP Keşan İlçe Başkanı Adnan İnan ise, belediyenin Keşan'a hizmet için olduğunu belirterek, buralarının ağlama duvarı olmadığını öne sürdü. İnan, en kısa zamanda Keşan halkının ve Keşan Belediyesi’ni düze çıkmasını beklediklerini ifade etti.

Basın açıklamasında söz alan AK Parti Meclis Grup Başkanı Yakup Balcı ise, Keşan’da konuşulan konunun Keşan Belediyesi’nin borcu olduğunu belirterek,  "150 milyon liralık satış yapıldı, 128 milyonluk piyasa borcu olduğundan başkanım bahsetti. Keşan Belediyesi’nin camlarında personel alımı yoktur diye yazılar vardı. Bu bir ayıptır. Herhalde hiçbir belediyede böyle bir yazı yoktur. Keşan halkının emlak vergilerinden sudan topladığı paralar o personel konusunda heba oluyor. Yeni alınan personelin 11.5 milyon TL Keşan Belediyesi’ne ek maliyeti var. Personel alınmasına biz de hiçbir zaman karşı olmadık. Alınan 148 personel var, bekleyen 28 kişi de bulunuyor. 150 kişi aldıysanız mesai ücretleri niye artıyor. Bunu da Sayın Belediye Başkanımız Mehmet Özcan’a sormnak gerekiyor. Ya başkanının haberi yok, ya da idarenin haberi yok! Keşan Belediyesi’nde imarda işler iyi gitmiyor. Müteaahhit Odaları da, esnaf odaları da, mimarla odası da sesini çıkarmıyor. Güney Edirne Katı Atık Birliği’nde 20 Ekim'de çıkan ve 3 gün boyunca süren yangın olduğunu duyuyoruz. Maalesef ki yerel basında bile bu haber yer almıyor. Pis kokular geliyor, kimysal döküm geliyor. İz üzerindeyiz, bu konuda da suç duyurusunda bulunacağız. Basının bu yangından haberi vardı da mı yapmadı onu da bilemiyorum? Bu konuda GÜNEKAB yetkilileri  açıklama yapmalı. Belediye Başkan Yardımcılığı yaparken istifa eden Mehmet Meriç’in vicdanı yaralayan işler nedeniyle bu görevden ayrıldığını belirtti. Bu vicanı yaralayan işler nelerdir? Bu konuda Keşan halkı adına açıklama yapmasını istiyorum” diye konuştu.